Hayat kurtaranlara hak ettikleri statü verilmeli

Türkiye’de yangın, kaza, afet ve her türlü acil durumun ilk müdahale ekipleri olan itfaiyeciler, yıllardır canla başla çalışıyor. Ancak bu hayati görevleri yerine getiren binlerce itfaiye personeli hâlâ "yardımcı hizmetler sınıfında" değerlendiriliyor ve resmî bir "meslek" statüsüne sahip değil.
Oysa ki bir yangının ortasında, bir çocuğu alevlerin arasından kurtaran, selde mahsur kalan yaşlıları sırtında taşıyan, araçta sıkışan canlara ulaşan itfaiyeciler, sadece fiziksel güçle değil aynı zamanda yüksek düzeyde bilgi, eğitim, cesaret ve refleks gerektiren bir iş yapıyor.
Eğitim var, Risk Var, Ama Meslek Yok!
İtfaiyecilik artık üniversitelerde bölümleri olan, teorik ve pratik eğitimleri içeren bir alan. Ancak tüm bu eğitime rağmen, resmî bir meslek sınıfına alınmayan itfaiyeciler, görev tanımlarındaki belirsizlikler ve statü eksikliği nedeniyle hem özlük haklarında hem de kariyer planlamalarında ciddi mağduriyet yaşıyor.
Taşerondan Kadroya, Kadrodan Mesleğe
Son yıllarda taşeron olarak çalışan binlerce itfaiye personeli kadroya geçse de, asıl talep meslek tanımı. İtfaiyeciler, "yangın söndüren" değil, "hayat kurtaran" profesyoneller olarak kabul görmek istiyor.
Sendikalar, meslek birlikleri ve itfaiyeciler uzun süredir "itfaiyecilik meslek olsun" çağrısı yapıyor. Avrupa’da ve birçok gelişmiş ülkede itfaiyecilik hem meslek hem de itibarlı bir kamu görevi olarak tanınıyor.
Yetkililere Çağrı: “İtfaiyeciliği tanıyın, yaşatın!”
İtfaiyeciler, can kurtaran ama statüsü olmayan kahramanlar. Yaptıkları görev meslek tanımını fazlasıyla hak ediyor. Artık zaman, bu haklı talebin karşılık bulma zamanı.
Yetkililerden büyüklerimizden Sayın Cumhurbaşkanımızın ağzından çıkacak bir sözü bekliyoruz bizim sesimiz olsun.