MENÜ

HATAY’DA ASİ NEHRİ’NİN SORUNLARI KONUŞULDU

Yayınlanma Tarihi : 11.11.2022 00:20 Bu haber 202 defa okundu

Hatay’ın Antakya ilçesinde İklim Adaleti Çukurova Kervanı buluşması gerçekleştirildi. Antakya Çevre Koruma Derneği, İklim Adalet Koalisyonu ve Ekoloji Birliği koordinesiyle Antakya Ulus alanında düzenlenen etkinliğe dernek üyeleri ve vatandaş katılım sağladı.

Paylaş Paylaş Paylaş
HATAY’DA ASİ NEHRİ’NİN SORUNLARI KONUŞULDU

Asi Nehri kenarında, nehrin karşı karşıya kaldığı veya kalabileceği sorunlar üzerine İklim Adalet Koalisyonu adına Demet Parlar tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:HATAY’DA ASİ NEHRİ’NİN SORUNLARI KONUŞULDU

“Lübnan'ın Bekaa Vadisi'nin doğu kısmından doğan, toplam uzunluğu 386 km olan, Suriye'den geçip Türkiye topraklarında Hatay'ın Samandağ ilçesinden Akdeniz'e dökülen, kentin göz bebeği Asi Nehri'nin maruz kaldığı kirlilik baskısından yoğun endişe duymaktayız:HATAY’DA ASİ NEHRİ’NİN SORUNLARI KONUŞULDU

Asi Nehri'nin   biyolojik ve kimyasal olarak aşırı kirlilikle yüklü olarak Suriye'den Türkiye topraklarına girmesi sucul ekosistemlerin yaşadığı kirliliğin uluslararası boyutunu gösteren çarpıcı bir örnektir. HATAY’DA ASİ NEHRİ’NİN SORUNLARI KONUŞULDU

Amik gölünün kurutulması, tarıma bağlı nüfus yoğunluğu nedeniyle aşırı su tüketimi, Asi havzasında 2000'den fazla kuyunun yer altı su kaynaklarını azaltmaları, boşalan alanlar dolayısıyla ovada obruk oluşması, bilinçsiz su kullanımı, tarımsal sanayi kaynaklı kirlenme, dönemsel zeytinyağı fabrikaları ve tabakhanelerin nehre boşalttıkları kimyasallar Asi nehrini Samandağ ve Antakya ilçelerinden geçerken daha çok kirletmekte ve ekosistemini bozmaktadır. Tüm bu ciddi sorunların karşısında kamusal yaptırımın yetersizliği düşündürücüdür.HATAY’DA ASİ NEHRİ’NİN SORUNLARI KONUŞULDU

YASA UYGULANMAMAKTADIR

Oysa ki 2006 yılında yürürlüğe giren Çevre ve Atık Yönetimi yasası ile bu atık suların, doğaya bırakılmaları yasaklanmış, olmasına rağmen tabakhanelerin ve fabrikaların yarattığı kirlenmenin önüne geçilememiştir. Kısaca yasa uygulanmamaktadır.

Ayrıca, Asi'yi besleyen derelerin evsel atıkla getirdiği kirlilik, aşırı yağışlarda baraj kapaklarının açılması ve taşkınların yaşanması, yağış sularıyla  taşınan maddelerle kirlenme, kuraklık dönemlerinde ise şehrin kuzey tarafında sulama amaçlı oluşturulan su bentleri ve akışın kesilmesi ile biyolojik arıtma ve döngünün bozulması Asi Nehri'nin kirlenmesini ve ekosisteminin bozulmasını ağırlaştırmaktadır.

Turunçlu’da bulunan arıtma tesisinin yarattığı kirlilik ve o bölgede yaşayan 60 bin kişilik nüfusun gözden çıkarılması,  Asi den balık avlayarak geçimini sağlayan insanların bizzat yaşadıkları ve ticaret yoluyla başkalarına yaşatabilecekleri sağlıksız balık tüketimi,  şehrin güney tarafında yaşayan ve daha çok küçük arazilerde bostan işi yaparak geçimini tarımla sağlayan çiftçilerin susuzluk sorununun çözümünde kendi kaderlerine terk edilmesi Asi'deki kirlilik ve susuzluk nedeniyle yöre halklarının yaşadığı sorunların başlıcalarıdır.

SU SÜMBÜLLERİ SORUNU GİDEREK ARTMAKTADIR

Tüm bu kirletici etkilerin yanısıra kentimizin göz bebeği Asi Nehri'nde bu aylarda görülen su sümbülleri sorunu da giderek artmaktadır; 

Asıl yaşam alanı Güney Amerika olan su sümbülü, iklim krizinin etkisiyle kendi yaşam alanlarının dışına çıkan istilacı su bitkilerinin en bilinenidir. Hızla çoğalıp yayılır ve göllerin, nehirlerin  üstünü kaplayarak, güneş ışınlarının derinlere ulaşmasını önler, sudaki oksijeni azaltır. Su yollarını tıkadığı, su araçlarıyla gerçekleştirilen seyahatleri kısıtladığı, balıkçılık ve ticaret faaliyetlerini etkilediği de bilinmektedir. 

Su sümbülü, girdiği bir alanda çok hızlı çoğaldığı için, bölgenin biyoçeşitliliğini olumsuz etkilemekte ve doğal dengeyi bozmaktadır. Son yıllarda Asi nehrinin yüzeyini kaplayarak yarattığı oksijensizlik nedeniyle ekosistemini ciddi ölçüde bozmaktadır. Bu nedenle su sümbülü gibi istilacı yabancı türlere karşı alınacak önlemlerin, iklim krizine yönelik politikalara dahil edilmesi oldukça önemlidir. 

GEÇ OLMADAN SORUNLAR ORTADAN KALDIRILMALIDIR

Sonuç olarak, Asi Nehri deltasında yerel yönetimlerin yaptığı çalışmaların uzun vadeli olmaması ve sorunların geçici çözümlerle geçiştirilmesi deltadaki kusursuz ekolojik dengeyi bozmaktadır. 

Bu nedenle çok geç olmadan, yukarıda sıralanan tüm olumsuz etkenleri ortadan kaldırmak için kamu görevlileri, konularında uzman kişilerle iş birliği içinde hareket etmeli, sorunların çözümü şeffaf bir şekilde yönetilmeli ve yerel halkın talepleri dikkate alınarak, sürecin katılımcı olmasına özen gösterilmelidir.”

Paylaş Paylaş Paylaş
Etiket :
YORUMLARI GÖR
ÜYE YORUMLARI
Yorum yapabilmek için

Giriş Yap ya da Kayıt Ol